AÇIK KALP AMELİYATLARI SONRASI EVDE ERKEN DÖNEM NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Açık kalp ameliyatları sonrası hastalar ortalama 7 gün süre ile hastanede takip edildikten sonra taburcu olurlar. Yapılan ameliyatın büyüklüğü hastanın ve hasta yakınlarının zihninde hayatın akışını önemli derecede etkileyen bir olaydır. Ameliyat öncesi yaşanılanlar, ameliyat sırasında olan duygu değişiklikleri ve ameliyat sonrasında zorlu geçen bir dönem sonrası taburcu olan hasta ve bu hasta ile yaşayan aile bireyleri. Artık hastayla başbaşa kalacak normal yaşam içerisinde hiç düşünmediğimiz durumlar aklımıza hep bir soruyu getirecek. “Acaba bunu yaparsak ya da bunu yersek birşey olur mu?”
Evet ameliyatımız bitti ve artık evimizdeyiz. Şimdi ne olacak? İşlerin düzgün gidip gitmediğini nasıl anlayacağız?
Her şeyin yolunda gittiği hastalarımızı ortalama 2 gün yoğun bakım ve 5 gün servis bakımı sonrası taburcu ederiz. Tüm hastalarımıza genel bir bilgilendirme yapıp, ilaçlarını düzenledikten sonra kontrol tarihi belirleyerek evine uğurlarız.
Evde böyle bir hasta ile yaşamaya başladığınızda ona dokunmaya bile korkmanız son derece doğal. Bu durumu tabi ki bilgi ile atlatacağız. İlk önce neler bekliyor bizi ondan bahsedelim. Ameliyattan sonra hastalarımızın büyük bir çoğunluğunun rengi size farklı gelecektir. Beyaz veya biraz daha kül rengine benzeyen bir yüz renkleri olabilir. İştahları değişen derecede azalmış olabilir. Su tüketiminde azalma veya bazı durumlarda artış olabilir. Uyku bozuklukları, eski zamanlara göre daha sinirli ya da daha uysal kişilik değişiklikleri farkedebilirsiniz. Bu tür değişiklikler genellikle birinci ay kontrollerimizde normale gelmiş oluyor. Özellikle yüz rengi ve hastanın hareketlilik durumu birinci ayda ameliyat öncesi zaman dönüyor.
Peki ilk hafta neler bize doktorumuza başvurmamız için işaret olacak. Bunları nasıl anlayacağız?
Yara Bakımı nasıl yapılır?
Hastanın göğüs bölgesinde ve koroner bypas olmuş hastalarımızda bacak bölgesinde ameliyat yaraları mevcuttur. Mutlaka hastanın vücudunda bulunan yara yerlerini eve gelince kontrol edin. Bazı durumlarda hastanın kasık bölgesinde veya köprücük kemiğinin alt kısmında yara bulunabilir. Bu yaraların günde en az iki defa temizliğinin yapılması önemlidir. Yara temizliği doktorunuz tarafından başka bir solüsyon önerilmedi ise betadin (baticon) ile yapılmaktadır. Günde en az 2 defa yaranın üzeri bu solüsyonla yukarıdan aşağı yönde tek bir hareket ile silinerek temizlenir. Yara aksi birşey söylenmedi ise üzerinin kapatılması gerekmez. Genellikle bir veya daha fazla göğüs duvarının yan taraflarında direnaj giriş yaraları bulunur bu yaralarda aynı şekilde temizlenmelidir. Yaraların ter ile temasına neden olan katlantı bölgelerinde daha sık pansuman uygulanmasını öneririz.
Hastamızı nasıl kontrol edebilirim?
- Hasta eve geldiğinde ayak ve bilek kısmında kolayca bulabileceğiniz nabız bölgelerini öğrenin ve el ayak sıcaklık durumunu kontrol edin.
- Hastayı soluk alıp verirken izleyin ki değişiklikleri fark etmeniz kolay olsun.
- Hastanızın bilinç durumunu ve duygu durumunda olan değişiklikleri gözleyin.
- Hastanızın cilt rengini, ısısını ve terleme durumunu kontrol edin.
- Hastanızın yara yerlerini kontrol edin.
- Hastanızın idrar miktarını ve dışkılama şeklini kontrol edin. İshal durumu sıvı dengesi için sıvı alma ihtiyacını arttırmaktadır. Daha fazla sıvı tüketmesini sağlayın. Kabızlık belirtilerini kontrol edin.
Hastanız evde olduğu sürece özellikle ilk kontrole kadar yukarıda sıraladığımız kontrolleri düzenli aralıklarla yapmanız hastada gelişebilecek sıkıntıları anlamanızı kolaylaştıracaktır.
Hastamızda işler yolunda gitmiyorsa ne olur?
Açık kalp ameliyatlarından sonra gelişebilen kötü durumlar; genellikle kalbin pompa görevinde olabilecek aksamalardan kaynaklanır. Kalbin pompa fonsiyonunda herhangi bir bozulma olduğunda organlarımız hızla buna bağlı tepkiler vermeye başlar. Yeterli kan alamayan beyin kendisini paniklemiş korkmuş ve hatta aşırı sinirli bir ruh haline sokar. Ani gelişen ciddi sinirlilik durumu bizi kuşkulandıracak ilk bulgu olmalıdır. Beyinden sonra ilk etkilenen organımız böbreklerimizdir. Az kan alan böbrekler idrar oluşturma görevini aksatmaya başlarlar. Yani hastamızın idrar çıkışı yine kontrol edilmesi gereken bir durumdur. İdrar miktarının azalması mutlaka doktorunuzla bağlantıya geçmenize neden olacak bir durumdur. İdrar çıkartmayı azaltmış bir hastada sıvı yüklenme bulguları oluşmaya başlar. Sıvı yüklenmesi olması durumunda en belirgin özellik solunum sayısının artması ve hışıltı sesinin her solukta duyulması ile tanıyabilirsiniz. Bu tür bir solunumdan sonra artık kalbin yetersiz pompa yapması kendisini de etkilediği için çarpıntı veya ritim bozukluğu gibi belirtiler vermeye başlayacaktır. Bu durumda vücut kan dolaşımını hayati organlara yönlendirmek amacıyla el ve ayaklara giden kan damarlarını daraltır ve kan akımını azaltır. Bu olay olduğunda ellerde ve bacaklarda soğuma ve nabızların kaybolduğunu farkedersiniz. Karın içi organların kanlanmasının bozulması ise karın ağrısı ve kabızlık gibi bulgular verecektir.
Bir sonraki konumuz hastamızla düzenli olarak yapmamız gerekenler olacak. Sağlıkla kalın…