Hastalığın belirtisi, damar tıkanıklığının derecesine göre farklılıklar gösterse de en sık belirti göğüs ağrısıdır. İlk aşamada eforla oluşan dinlenme ile geçen ortalama 5 dakikadan uzun olmayan göğüste baskı hissi, yanma ve bu ağrının sol kola yayılması gibi şikayetlere neden olan bir tablodur. Hastalarımızı yakalamamız gereken en erken tablonun bu olması tedaviyi oldukça kolaylaştırmaktadır.
Daha ileri bir aşama ise artık istirahat sırasında da oluşan ve ortalama 20 dakikayı geçmeyen ve kalp damarlarını genişleten ilaçlarla geçebilen göğüs ağrısının olduğu durum. Bu belirtiler oluştuğunda yakın zamanda geçirilebilecek bir kalp krizinin habercisi olarak düşünülmesi ve hızla doktor ile iletişime geçilmesi gereken durumdur.
Bazı durumlarda damar duvarında bulunan plaklarda oluşan kırılmalar sonucu damar içerisinde kan pıhtısının oluşması ve geri dönüşümsüz olarak kalbin o damardan beslenen kısmının kansız kalması ile oluşan tablo kalp krizidir. Bu durum herhangi bir damar genişletici ilaçla düzelmeyen, 30 dakikadan uzun süren göğüs ağrısının varlığı ve kalbin elektrokardiyogramında değişikliklerin oluştuğu durumdur. Ciddi bir hayati risk oluşturduğu için acil sağlık hizmetine ihtiyacınız olacaktır.
Zaman içerisinde gelişen ve kalp krizi gelişmeyen iskemi yani az kanlanma durumunda da kalbimizin çalışma kapasitesi düşer ve kalp yetmezliği tablosu oluşturabilir. Kalp krizlerinde ise hastalığın ilerlemesi daha hızlıdır.
Gelişebilecek ve hayati risk oluşturan diğer bir bulgu ise kalp ritm bozukluğudur. Uzun yıllar veya hiç düzelmeyen ritm bozuklukları kalbin kas gücü normal olsa da kalp yetmezliği tablosuna veya kalp içerisinde pıhtı oluşumuna neden olarak ani gelişen felçler, kol ve bacaklara atan pıhtı nedeniyle kayıplar hatta anş ölüme neden olabilir.