Kalbimiz tüm vücudumuza oksijenli kanı dağıtan ve oksijeni azalmış olan kanı tekrar toplayan bir pompadır. Vücudumuza bir dakikada pompaladığı kan miktarı dinlenme halinde 4-6 litredir. Pompalama işlevini yerine getirmesi için yapısında hiç yorulmayan kas hücreleri bulunur. Bu hücrelerin yorulmamasının nedeni sürekli oksijenli kan ile besleniyor olmasıdır. Tüm hayatımız boyunca hiç durmaksızın yorulmaksızın çalışacaktır. Bu çalışmanın sorunsuz işlemesinin en önemli etkeni kalp dokusuna yeterli kanın sağlanmasıdır. Burada ilginç olan nokta şudur ki; kalbin yeterli miktarda kan almasını sağlayan organımız yine kalbin kendisidir. Kendisi gibi vücudumuzdaki tüm organlarımızın düzgün çalışması yine kalbin tüm vücuda yeterli kanı pompalaması ile sağlanır. Dinlendiğimiz zaman kalbimiz yavaş çalışarak tüm dokuların ihtiyacı kadar kanı pompalayabilir. Bu durumda kendisininde oksijenli kan ihtiyacı oldukça azdır. Fakat yürümeye veya koşmaya başladığımızda kaslarımızın, yemek sonrası mide ve bağırsaklarımızın kan ihtiyacı artar bu durumda kalbimiz daha fazla kan pompalamak için daha çok çalışması gerekir. Daha fazla çalışdığında, kalbinde daha fazla kana ihtiyacı olacaktır. İşte hasta kalp damarları ile bu işlevini yerine getirememesi kalbimizde bazı bulgulara yol açacaktır. Bu nedenle kalp hastalarında, yürümekle göğüs ağrısı oluşuyor veya yemek sonrası göğüste bir yanma hissi oluşuyor gibi yakınmaları duyarız.