KAROTİS ARTER (ŞAH DAMARI) NEDİR?
Kalbimizden çıkan büyük damarımızdan ilk ayrılan damarlar olup boynumuzun iki tarafından geçerek beynimize temiz kan götüren atar damarlarımızdır. Ana damarımızdan ayrılan ilk dal, sağ kolumuza ve beynimizin sağ tarafına kan taşıyan sağ karotis damarı olarak ikiye ayrılır. Sol beyin kısmımıza giden sol karotis arter ise tek başına bir damar olarak ana damarımızdan ayrılır. Bu damarlarımız boynumuzun iki yanında elle hissettiğimiz kas topluluğunun ön-alt kısmında seyreder. Kafa tasımızın içerisine girmeden önce iç ve dış dal olarak ayrılır. iç damar dediğimiz bölümü ise kafa tasımızın içerisine giderek beynin en önemli bölgelerine temiz kanın taşınmasını sağlar. Bu damarlarda oluşan tıkanıklıklar geçici veya kalıcı felç geçirmemize neden olan damarlardır.
ŞAH DAMAR TIKANIKLIĞI HASTALIĞI NEDİR?
Karotis arter hastalığı damar yüzeyinde yağ plaklarının gelişmesi sonucu oluşan damar tıkanıklığıdır. Damar tıkanıklığı sonucu beyne giden kan akımının azalmasıdır. Kan akımının bozulması acil tıbbi bir sorun olarak karşımıza çıkar ve dakikalar içerisinde müdahale edilmesi gereken FELÇ durumunu oluşturur. Ne kadar kısa süre içerisinde kesilen kan akımı tekrar sağlanırsa, kayıplar o kadar az olmaktadır. Felç durumu, aslında beyinin ihtiyacı olan oksijen
in kan ile sağlanamaması durumudur. Hızlı bir müdahaleye ihtiyaç olmasının nedeni ise beyin hücrelerinin oksijensiz bir ortamda hızla geri dönüşü olmayacak şekilde ölmeleridir. Karotis arter hastalıklarına bağlı ölümler ülkemizde ilk sıralarda yer almakta ve ciddi bir problem oluşturmaktadır.
ŞAH DAMAR TIKANIKLIĞI HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NEDİR?
Karotis arter (Şah damarı) hastalığı yıllar içerisinde sessiz ve belirti vermeden ilerleyen bir hastalıktır. Hastalarımızın çoğu kontrollerde doktorun şüphelenmesi, geçici iskemik atak dediğimiz 24 saatten kısa süren felç durumları veya kalıcı felç ile sonuçlanan tablolarla saptanır. Geçici veya kalıcı olarak genellikle en belirgin bulguları
– Ani başlayan genellikle vücudun bir tarafında yüz, kol ve/veya bacaklarda uyuşma ve güç kaybı
– Ani başlayan konuşma ve anlama bozuklukları
– Tek veya her iki gözde ani görme kayıpları
– Şiddetli başdönmesi, bulantı ve kusmanın eşlik ettiği denge kayıpları
– Nedenini bilemediğiniz, yeni tür şiddetli başağrısı
Eğer bu bulgulardan biri veya bir kaçını yaşarsak ve bu 24 saat içerisinde düzeliyorsa geçici bir iskemik ataktan söz ederiz. Fakat unutulmaması gereken bu durum kalıcı bir felç durumunun habercisidir. Bu nedenle mutlaka iletişime geçmemiz gereklidir.
ŞAH DAMAR TIKANIKLIĞI BELİRTİLERİ NEDEN ORTAYA ÇIKAR?
Aslında vücudumuzda olan damar tıkanıklıklarının hepsi aynı şekilde belirti veriyor. Bu hastalıkta hedef organ beynimiz olduğu için belirtiler beyin fonksiyonlarının kaybı olarak ortaya çıkıyor. Peki ne oluyor?
Yıllar içerisinde damar duvarımızda kollesterol içeriği, kalsifik birikimler, fibrotik oluşumlar ve hücresel artıkların birikimi ile bir plak oluşuyor ve damarı daraltıyor. Bu kısma kadar beynimiz azalan kan akımını tolere edebilir sistemlere sahip. Ama bir an bu plakta kırılmalar ve damar duvarında yaralanmalar oluşuyor ve bu yaralanma bölgesine aslında tamir için kan hücreleri birikerek pıhtı oluşturmaya başlıyor. Sonun başlangıcı bu noktadır. Bir süre sonra oluşan bu pıhtıdan kopan parçalar beynimizin içerisine giren daha küçük damarlarda tıkanmalara neden oluyor ve etkilenen bölgenin durumuna göre belirtiler ve ölüm kalım savaşı başlamış oluyor.
ŞAH DAMAR TIKANIKLIĞI İÇİN RİSK NEDİR?
Tüm damar hastalıkları risk faktörlerini burada tekrar sayalım.
– Yüksek Tansiyon
– Sigara kullanımı
– Şeker hastalığı
– Yüksek kollesterol seviyesi
– Şişmanlık
– Ailede benzer sağlık problemlerini yaşamış yakını olmak
– Yaş
– Hareketsiz yaşam tarzı
– Uyku apne sendromu
BU HASTALIKTA BAŞIMA NE GELİR?
Bu hastalıkta oluşan tüm hasar etkilenen beyin bölgesi ve büyüklüğü ile ilgilidir. Tüm dünyada ensık ölüm sebeplerinin ilk üçü içerisinde yeralır. Tüm sağlık sistemleri için ve toplumlar için oldukça zorlayıcı manevi ve maddi kayıplara neden olmaktadır. Felç sonrası hayatta kalan hastalarımızın yıllarca süren fizik tedavi ve ilaç tedavisi olmaktadır. İşgücü kaybının önemli bir bölümünü oluşturak bir halk sağlığı sorunudur.
Hastalık gelişim süreci içerisinde damarda kan akımında azalma, plakta meydana gelen kırılma ve sonrasında oluşan pıhtının beyin içerisinde bulunan damarları tıkaması olarak belirti vermeye başladığı düşünülür ise hastalarımızı en azından kan akımının azaldığı ve belirtilerin tam ortaya çıkmadığı zamanda saptamak en önemli çalışmamızı oluşturur.
ŞAH DAMAR TIKANIKLIĞI NASIL TANINIR?
Karotis arter hastalığı, herhangi bir belirti yokken yaptığımız görüşmelerde geçmişinize ait sorgulamalardaki bulgularımız ışığında şüphelenmekle başlar. Muayenede özellikle bu damarların dinlenmesi önemlidir. Duyduğumuz bir üfürüm sesi bizi daha çok şüphelendirse de kesin tanı için yetersizdir. Daha önce herhangi bir damar hastalığı geçirmiş. Geçici iskemik atak öyküsü olan hastalarımızda ve muayene ettiğimiz 50 yaş üzeri hastalarımızda mutlaka ultrason dopler ile karotis damarlarını kontrol ederiz. Dopler ile belirlediğimiz plak derecesizne ve planlanacak tedavi yoluna göre ise CT/MR angio veya normal angiografi ile değerlendirme yoluna giderek hastalığın durumu ortaya konarak tadavi planlamaktayız.
TEDAVİDE NE YAPIYORUZ?
Hastalığın ortaya konmasından sonra en önemli olan nokta plağın özellikleri ve damar kan akımında yaptığı azalmanın derecesi. Bu bulgular bizim tedavi planımızın başlangıcını oluşturmaktadır. Takip ettiğim hastalarımın büyük bir çoğunluğu sadece medikal tedavi ile 6 ayda veya yılda bir kez dopler USG ile değerlendirdiğimiz hastalarımdan oluşmaktadır.
Ciddi kan akımında azalma gözlediğimiz hastalarımızda ve plakta kırılma şansını azaltabildiğimiz hastalarımızda girişimsel anjiografi tekniklerini kullanmaktayız. Ameliyatsız ve narkoz olmadan yaptığımız bu işlem için ameliyatsız teknikler bölümünü inceleyebilirsiniz.
Hasta grubumun üçüncü bir kısmı ise ciddi daralmaların oluştuğu ve belirtilerin ortaya çıkmaya başladığı hastalarım. Damar duvarında bulunan plakta yakın zamanda bir kırılma olabileceğini düşündüğümüz hastalarımızda açık cerrahi müdahaleyi tercih etmekteyim. Bu ameliyatlarımızı planlarken hastalarımızı mutlaka tüm damar sistemi açısından inceledikten sonra genel anestezi kullanarak yada genellikle tercih ettiğimiz ve ameliyat sırasında hasta ile iletişim kurarak oluşabilecek problemleri anında tesbit etmemizi sağlayan lokal anestezi tekniği ile ameliyatları gerçekleştiriyorum. Ameliyatta amacımız, damarda oluşan darlığı gidererek beyne yeterli kan akımını sağlamak ve kırılma olasılığı olan plakları tümüyle temizlemektir. Yapılan ameliyat literatürde karotisendarterektomi olarak geçmektedir.
AMELİYAT SONRASI DÖNEM NE OLUYOR?
Ameliyat sonrası erken dönemde gelişen tekniklere rağmen az bir oranda felç geçirme riski bulunmaktadır. Hastalarımızın %1’lik kısmında bu problemle dünyanın tüm merkezlerinde halen karşılaşmaktayız.
Ameliyat sonrası özellikle lokal anestezi ile yaptığımız ameliyatlarda hastanede kalma süresi ve iyileşme dönemi daha kısa sürmekte. Ortalama 2 gün hastanede kaldıktan sonra erken dönemde kullanılacak ilaç tedavileri ile taburcu ediyoruz. 1 hafta sonra kontrolde tekrar gördüğümüz hastamızın uzun dönem ilaç tedavisini düzenliyoruz ve artık normal yaşam koşullarına ve iş hayatına dönmesini sağlıyoruz.
Hastalarımla yaptığım en önemli anlaşma sigara ve hareketsiz yaşam koşullarının ortadan kaldırılması üzerine olmaktadır. Bu anlaşmayı sağladığımız bir çok hastamızla uzun yıllar kaliteli bir hayatın içerisinde iletişimimizi devam ettiriyorum. Herkese sağlıklı güzel bir hayat dileklerimle.